Mandalina ve Diğer Turunçgil Haslalıkları
Mandalina ve Diğer Turunçgil Haslalıkları
UÇKURUTAN HASTALIĞI
Hemen hemen tüm turunçgil çeşitlerinde görülen ancak özellikle limonlarda büyük zarar yapan bir hastalıktır. Hastalık etmeni kök, gövde, yaprak sapı, meyve sapı ve dalların kabuklarında açılan yaralardan girer. Hastalık ayrıca yapraklardaki gözle görülemeyecek kadar küçük teneffüs deliklerinden de bulaşabilir. Hastalık etmeni mantarlar, kurumuş dallar üzerinde barınır ve buradan da etrafa dağılırlar. Hastalığa yakalanan dallardaki yapraklar solar, küçük dallar kurur. Yapraklar bazen küçük dallara bağlı kalır, bazen de dal kurumadan önce dökülür. Hastalık arttıkça büyük dallar ve ağacın tamamı kuruyabilir. Dallar bıçakla yontulduğunda pembemsi veya kırmızımsı bir renk görülür. Dökülen yaprakların sapları bazen dalda asılı kalır. Hastalıkla, ilaç kullanarak veya kültürel tedbirler alınarak mücadele edilir. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalı, kültürel tedbirler için ise şunlar yapılmalıdır:
• Bahçeye dikilecek anaç veya aşılı fidan hastalıksız olmalı ve bunlar hastalıklı bahçeye uzak yerde yetiştirilmelidir.
• Hasta olduığu tespit edilen fidanlar derhal imha edilmelidir.
• Hastalıklı dallar temiz kısım kalacak şekilde budanmalı, budama işlemleri Temmuz-Ağustos aylarında yapılmalıdır.
• Aletler her budamadan sonra yüzde 5’lik sodyum hipoklorit’e yani hipolu çamaşır suyuna batırılmalı, budama mümkünse bir bölgenin bütün bahçelerinde aynı zamanda yapılmalıdır.
GÖVDE ZAMKLANMASI VE KAHVERENGİ ÇÜRÜKLÜK:
Hastalık ağacın toprağa bağlı gövdesinde meydana geldiği zaman gövde zamklanması; meyvelerde meydana geldiği zaman kahverengi çürüklük adını alır. Hastalığı meydana getiren mantar toprakta yaşar. Köklerde, kök boğazında, aşılı ağaçların aşı yerinin üstünde ve ağaç gövdesinde hastalık oluşturur. Başlangıçta hastalığın meydana geleceği yerde bir koyulaşma olur, kabuk çatlar, ilkbanarda ve sonbaharda zamk akıntısı görülür. Hastalık ilerledikçe hastalığın meydana geldiği kabuk kısmı kurur ve çöker. Odun kısmını açıkta bırakacak şekilde dökülür. Bu durum ağaç gövdesinin sadece bir tarafında meydana gelir. Gövdeyi çepeçevre saracak kadar ilerlerse ağaç kurur. Hastalık sonbahar ve kış aylarında, yağışlı günlerde topraktan sıçrayarak alt dallardaki toprağa yakın meyvelere bulaşır. Üzerinde kahverengi lekeler meydana gelen meyvelerin kabuğu derimsi bir görünüş alır. Hasta meyvelerin kendine has kokuları vardır.
Depoya konduklarında önce kırmızımsı kahverengi lekeler oluşur, daha sonra üzerlerini beyaz bir küf kaplar. Hastalık depoda sağlam meyvelere de geçer. İlaçlı mücadelenin yanı sıra kültürel olarak şu tedbirler alınabilir; Salma veya çanak usulü sulama yapılmamalı, karık usulü ve damla sulama tercih edilmelidir. Sulama sırasında, suyun kök boğazına teması önlenmeli, taban suyu yüksek olan yerlerde drenaj yapılmalı, derin dikim yapılmamalı, aşı yeri tokraktan yüksekte olmalıdır. Depolama sırasında hasta meyveler ayıklanmalıdır.
SÜRGÜN VE YAPRAK YANIKLIĞI
Hastalık bütün turunçgil ağaçlarında görülür. Hastalığı yapan bir bakteridir. Bitkiye yaprak sapındaki yaralardan girer. Yaprak sapının dalla birleştiği yer kestane rengi, kahverengi veya kırmızımsı kahverengi olur. Kuruyan hastalıklı yaprakların bir kısmı dal üzerinde kalır bir kısmı da sapın ortasından kırılmasıyla dökülür. Hasktalık ilerlediğinde sürgünler kurur. Bulaşma rüzgâr ve yağmurlarla olur. Hastalık daha çok kış ve ilkbahar aylarında görülür. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalıdır. Kültürel tedbir olarak; gübreleme ve sulamanın ayarlanmasıyla sürgünlerin kışa odunlaşmış olarak girmesi sağlanmalı, bahçe rüzgar kıranlarla korunmalı, aşırı hasta dallar kesilip yakılmalıdır.
MAVİ VE YEŞİL KÜF
Turunçgil meyvelerinde görülen yumuşak ve ıslak çürüklük hastalığıdır. Genellikle meyvelerin üzerinde yeşil ve mavi küf birlikte bulunur. Ama önce mavi küf, sonra yeşil küf meydana gelir ve daha hızlı çoğaldığından yeşil küf, mavi küfün üstünü örter. Havada bol miktarda bulunan ve hastalığı yapan mantarlar meyvelere, üzerlerindeki yaralardan girer. Meyveyi, bulunduğu her yerde çürütür. Çürük kısım sulu görünüşlü ve yumuşaktır. Üzeri parmakla basıldığında parmak meyvenin içine girer. Hastalık havadan olduğu gibi birbirine temas eden hastalıklı meyvelerden de bulaşır. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalı, kültürel mücadele için şunlar yapılmalıdır;
- Hasattan önce meyvede yara meydana getiren çeşitli hastalık ve zararlılarla iyi mücadele edilmeli,
• Hasat sırasında meyvelerin yaralanmamasına dikkat edilmeli ve yere düşen meyveler toplanmamalı,
• Depolar temiz tutulmalı ve dezenfekte edilmeli, meyveler ilaçlı kağıtlara sarılmalı,
• Meyveler sandıklara çok sıkışık konulmamalıdır.
Hemen hemen tüm turunçgil çeşitlerinde görülen ancak özellikle limonlarda büyük zarar yapan bir hastalıktır. Hastalık etmeni kök, gövde, yaprak sapı, meyve sapı ve dalların kabuklarında açılan yaralardan girer. Hastalık ayrıca yapraklardaki gözle görülemeyecek kadar küçük teneffüs deliklerinden de bulaşabilir. Hastalık etmeni mantarlar, kurumuş dallar üzerinde barınır ve buradan da etrafa dağılırlar. Hastalığa yakalanan dallardaki yapraklar solar, küçük dallar kurur. Yapraklar bazen küçük dallara bağlı kalır, bazen de dal kurumadan önce dökülür. Hastalık arttıkça büyük dallar ve ağacın tamamı kuruyabilir. Dallar bıçakla yontulduğunda pembemsi veya kırmızımsı bir renk görülür. Dökülen yaprakların sapları bazen dalda asılı kalır. Hastalıkla, ilaç kullanarak veya kültürel tedbirler alınarak mücadele edilir. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalı, kültürel tedbirler için ise şunlar yapılmalıdır:
• Bahçeye dikilecek anaç veya aşılı fidan hastalıksız olmalı ve bunlar hastalıklı bahçeye uzak yerde yetiştirilmelidir.
• Hasta olduığu tespit edilen fidanlar derhal imha edilmelidir.
• Hastalıklı dallar temiz kısım kalacak şekilde budanmalı, budama işlemleri Temmuz-Ağustos aylarında yapılmalıdır.
• Aletler her budamadan sonra yüzde 5’lik sodyum hipoklorit’e yani hipolu çamaşır suyuna batırılmalı, budama mümkünse bir bölgenin bütün bahçelerinde aynı zamanda yapılmalıdır.
GÖVDE ZAMKLANMASI VE KAHVERENGİ ÇÜRÜKLÜK:
Hastalık ağacın toprağa bağlı gövdesinde meydana geldiği zaman gövde zamklanması; meyvelerde meydana geldiği zaman kahverengi çürüklük adını alır. Hastalığı meydana getiren mantar toprakta yaşar. Köklerde, kök boğazında, aşılı ağaçların aşı yerinin üstünde ve ağaç gövdesinde hastalık oluşturur. Başlangıçta hastalığın meydana geleceği yerde bir koyulaşma olur, kabuk çatlar, ilkbanarda ve sonbaharda zamk akıntısı görülür. Hastalık ilerledikçe hastalığın meydana geldiği kabuk kısmı kurur ve çöker. Odun kısmını açıkta bırakacak şekilde dökülür. Bu durum ağaç gövdesinin sadece bir tarafında meydana gelir. Gövdeyi çepeçevre saracak kadar ilerlerse ağaç kurur. Hastalık sonbahar ve kış aylarında, yağışlı günlerde topraktan sıçrayarak alt dallardaki toprağa yakın meyvelere bulaşır. Üzerinde kahverengi lekeler meydana gelen meyvelerin kabuğu derimsi bir görünüş alır. Hasta meyvelerin kendine has kokuları vardır.
Depoya konduklarında önce kırmızımsı kahverengi lekeler oluşur, daha sonra üzerlerini beyaz bir küf kaplar. Hastalık depoda sağlam meyvelere de geçer. İlaçlı mücadelenin yanı sıra kültürel olarak şu tedbirler alınabilir; Salma veya çanak usulü sulama yapılmamalı, karık usulü ve damla sulama tercih edilmelidir. Sulama sırasında, suyun kök boğazına teması önlenmeli, taban suyu yüksek olan yerlerde drenaj yapılmalı, derin dikim yapılmamalı, aşı yeri tokraktan yüksekte olmalıdır. Depolama sırasında hasta meyveler ayıklanmalıdır.
SÜRGÜN VE YAPRAK YANIKLIĞI
Hastalık bütün turunçgil ağaçlarında görülür. Hastalığı yapan bir bakteridir. Bitkiye yaprak sapındaki yaralardan girer. Yaprak sapının dalla birleştiği yer kestane rengi, kahverengi veya kırmızımsı kahverengi olur. Kuruyan hastalıklı yaprakların bir kısmı dal üzerinde kalır bir kısmı da sapın ortasından kırılmasıyla dökülür. Hasktalık ilerlediğinde sürgünler kurur. Bulaşma rüzgâr ve yağmurlarla olur. Hastalık daha çok kış ve ilkbahar aylarında görülür. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalıdır. Kültürel tedbir olarak; gübreleme ve sulamanın ayarlanmasıyla sürgünlerin kışa odunlaşmış olarak girmesi sağlanmalı, bahçe rüzgar kıranlarla korunmalı, aşırı hasta dallar kesilip yakılmalıdır.
MAVİ VE YEŞİL KÜF
Turunçgil meyvelerinde görülen yumuşak ve ıslak çürüklük hastalığıdır. Genellikle meyvelerin üzerinde yeşil ve mavi küf birlikte bulunur. Ama önce mavi küf, sonra yeşil küf meydana gelir ve daha hızlı çoğaldığından yeşil küf, mavi küfün üstünü örter. Havada bol miktarda bulunan ve hastalığı yapan mantarlar meyvelere, üzerlerindeki yaralardan girer. Meyveyi, bulunduğu her yerde çürütür. Çürük kısım sulu görünüşlü ve yumuşaktır. Üzeri parmakla basıldığında parmak meyvenin içine girer. Hastalık havadan olduğu gibi birbirine temas eden hastalıklı meyvelerden de bulaşır. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalı, kültürel mücadele için şunlar yapılmalıdır;
- Hasattan önce meyvede yara meydana getiren çeşitli hastalık ve zararlılarla iyi mücadele edilmeli,
• Hasat sırasında meyvelerin yaralanmamasına dikkat edilmeli ve yere düşen meyveler toplanmamalı,
• Depolar temiz tutulmalı ve dezenfekte edilmeli, meyveler ilaçlı kağıtlara sarılmalı,
• Meyveler sandıklara çok sıkışık konulmamalıdır.
Mandalina Ağacı
- Mandalina Ağacı İklim İstekleri
- Mandalina Ağacı Toprak İstekleri
- Mandalina Ağaçlarında Budama
- Mandalina Ağaçlarında Gübreleme
- Mandalina Ağaçlarında İlaçlama
- Mandalina Ağaçlarında Sulama
- Mandalina Hasadı
- Mandalina ve Diğer Turunçgil Haslalıkları
- Mandalina ve Turunçgil Bahçesi Tesisi
- Mandalina Yetiştiriciliği